You Know I'm No Good ile tanıdım seni. O ilginç saçların, değişik makyajın, dövmelerin, müthiş sesin, harika yorumun, şarkı sözlerinin anlamlılığı, akışı, seni sen yapan her şey. O kadar çektin ki her şeyinle. Ne kullanmışsın, ne içiyormuşsun, kimlerle evlenmiş boşanmışsın o kadar umrumda değildi ki. R&B, Soul, Jazz tarzınla tüm dünyayı da etkiledin. 2003 yılında çıkardığı Frank albümü ile piyasaya girdi Amy Winehouse. 2006 yılında çıkardığı Back To Black albümü ile tüm dünyayı kasıp kavurdu. 10 milyondan fazla albüm sattı.
Back To Black, You Know I'm No Good, Rehab, Love Is A Losing Game, Addicted gibi şarkıları yazmak için normal bir insan olmamak gerekiyor bunda sıkıntı yok. Her sanatçı, her bir şeyler üretmesi gereken bir insan kafası o yönde çalışsın, bir şeyler üretebilsin diye bir şeyler kullanıyor ne yazık ki. Normal düşününce çıkan şeyler değil çünkü. O acılar, o dalgalanan histerik cümleler normal bir kafadan çıkmaz. Bunda hemfikiriz. Ama tabi ki bu legal ve kabul edilebilir bir şey değil. Amy, daha fazla üretebilmek için mi daha çok kullandı bu tip şeyleri? Yoksa kocası mı teşvik etti? Kocasından ayrıldıktan sonra şarkısındaki gibi daha da mı 'addicted' (bağımlı)" oldu?
Beni tek hüzünlendiren, gözlerimi dolduran, hatta ağlatan şarkının sahibi, 27'ler kulübünün en son ve beni en çok üzen üyesi, sesiyle beni büyüleyen şarkıcı. Kendine kıymaya hiç hakkın yoktu be Amy. Göz göre göre kendini eritip bitirmeni izlemek çok acı verdi. Daha neler yapabilirdin kimbilir? Ne şarkılar yapıp hüzünlendirir, ne şarkılar yapıp vurdumduymazlığını gösterir ya da ne şarkılar yapıp kendine hayran bırakırdın kimbilir... 27-28 şarkı yapıp çekip gittin. Daha doyamadan. İstanbul'a kadar gelip konserini bile veremeden. Sen gittin ama aynı senin gibi erkenden çekip gidenler gibi olacaksın sen de. Değerin, ki zaten biliniyordu yeterince, daha da artacak, yaptığın ıncık cıncık her şey milyonlarca dolar edecek, adınla yaşayacaksın.
Dediğin gibi Amy, "We only say goodbye with words,,